31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü
31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü

31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü

Herkese merhaba,

31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü vesilesiyle size sigara (nikotin) bağımlılığı hakkında bazı bilgiler vereceğim. Bu yazı sayesinde bir kişi bile sigara bırakma girişiminde bulunsa dahi çok mutlu olacağız. Sigara bağımlılığı ile ilgili sitemizdeki yazıya da buradan ulaşabilirsiniz.

Sigara, bilinen en önemli önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebebidir. 

17 milyon kişinin sigara kullandığı ülkemizde her 100.000 kişi sigaraya bağlı gelişen hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmektedir.

Peki bağımlılıktan ne kastediliyor. Genel anlamı ile bağımlılık bir maddeye, kişiye ya da bir varlığa duyulan önlenemez bir istek veya bir başka iradenin baskısı altına girme durumu olarak tanımlanabilir. Yukarıda tanım karışık geldiyse sizin için sadeleştireyim. Kişinin madde (burada maddeden kasıt sigara, alkol ya da herhangi bir uyuşturucu madde olabilir) alımı üzerindeki kontrolünü kaybetmesi diyebiliriz.

Psikiyatri hastalarında genel nüfusa göre sigara içmenin ve nikotin bağımlılığının daha çok görüldüğü bilinmektedir. Bir araştırmada sigara içme oranının şizofreni hastalarında %90, bipolar bozukluk hastalarında %70, başka psikiyatrik bozukluğu olanlarda ise %45-70 arasında olduğu bildirilmektedir.

Bu yüzden doktorunuz sormayı unutmuş olsa bile tüm görüşmelerinizde sigara kullanıp kullanmadığınızı hekiminize söyleyin.

Peki kritik soruya geldik. Sigara bırakılabilir mi?

Sigara vazgeçilebilir bir alışkanlıktır. Sigaraya karşı alınan önlemler ve eğitim programları sonucu, Amerika’da 36 milyon, Fransa’da 8 milyon ve İsviçre’de 1 milyon kişinin sigarayı bıraktığı bilinmektedir. Sigara içenlerin %20’sinin nikotin bağımlısı haline geldiği, çoğunun sigarayı bırakmayı denediği, ancak %15’ten az bir kısmının başarılı olduğu bildirilmiştir.

Sigarayı bırakmak için herhangi bir yardım almayanlarda bırakma oranı %10’un altında kalırken, sigarayı bırakmayla ilgili yardım alanlarda hem sigarayı bırakma süreci daha sağlıklı yaşanmakta, hem de sigarayı bırakma oranı artmaktadır.

Sadece hekimin sigara içme davranışını sorgulayıp önerilerde bulunması sonucu sigarayı bırakma oranı üç ayda %3’e çıkmakta, hemşirenin de bilgi ve öneriyi pekiştirmesiyle bu oran %7.2 olmaktadır.

Her yıl sigara içenlerin %70’i bırakmayı düşünmekte, 1/3’ü de bırakmayı denemektedir. Fakat kendi başına deneyenlerin %98’i sonraki bir yıl içinde yeniden sigaraya başlamaktadır. Sigara içimi/bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütü tanımıyla bir hastalık olan sigara bağımlılığının tedavisi hekimin görevleri arasındadır. Sağlık kuruluşlarına başvuran olguların hangi nedenle gelmiş olursa olsunlar sigara içme durumları kesinlikle sorgulanmalıdır.

Sigara içme davranışında sosyal öğrenmenin önemli bir yeri olduğu, sigaraya başlamanın önlenmesinde ve bırakmanın teşvik edilmesinde gençlerin örnek aldıkları kişilerin özendirici tarzda sigara kullanmamaları ve sigarayı bırakmalarının etkisi gösterilmiştir.

Sigara bırakma pek çok madde bağımlılıklarında olduğu gibi birinci derecede kişinin kendi isteği, kararı ve iradesiyle ilişkilidir.

Hekimlerin bu konudaki rolü sigaranın zararları ve bırakma yöntemleri konusunda bilgilendirici, özendirici ve destekleyici olmak, ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal yoksunluk belirtilerini ortadan kaldırmaya yönelik gerekli tıbbi yardımlarda bulunmak ve bırakma eyleminin devamını sağlamak için bireyi desteklemektir.

Her sigara içen aynı bağımlılık düzeyinde midir?

Sorunun yanıtı tabi ki aynı değildir. Sigara bağımlılığındaki hastaları beş döneme ayırabiliriz.

Birinci Dönem (Bırakmaya niyeti olmayanlar): Bunlar önümüzdeki 6 ay içinde bu ürünleri bırakmaya niyeti olmayanlardır. Bu gruptakiler, sigara ve tütün ürünlerinin kullanımının yol açtığı risklerin farkında değildir veya bu riskleri önemsemez. Bu grupta olanların, sigara ve tütün ürünlerinin kullanımının yol açtığı sorunlar hakkında bilgisinin artırılmasına çalışılmalıdır.

İkinci Dönem (Bu ürünleri bırakmaya niyetlenenler): Bunlar önümüzdeki 6 ay içinde (ancak 1 ay içinde değil) bu ürünleri bırakmaya niyetli olanlardır. Bunlar sigaranın ve tütün ürünlerinin insanlara verdiği zararları bilir ancak kendisine etkisini iyi değerlendiremez. Bu gruptakilerin sigara ve tütün ürünlerini kullanmaya devam etmesinin ve bırakmasının artı ve eksilerini, kısa ve uzun vadeyi göz önüne alınarak değerlendirmeye çalışmaları gerekir. Bu değerlendirme, sigara bırakma motivasyonunun oluşmasına yardımcı olabilir.

Bu grupta yer alanların bırakma konusunda bazı endişeleri de olabilir;

İradesinin zayıf olduğu düşüncesi: Normal zeka düzeyindeki her bireyin bir iradesi vardır. Ancak depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi bazı psikiyatrik bozukluklarda kişinin kendine güveni azalabilir ve iradesinin zayıf olduğunu düşünebilir. Sigarayı bırakma konusunda kendine güvenmeyen kişilerin psikiyatrik açıdan değerlendirilmeleri yararlı olabilir.

Nikotin yoksunluğuna dayanamayacağı düşüncesi: Sigara ve tütün ürünlerinin bırakılmasından sonra bazı bireylerde değişen şiddetlerde nikotin yoksunluk bulguları olur ve 1-2 günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu durumda çeşitli ilaç tedavileri, nikotin bantları ile davranışsal ve bilişsel müdahaleler yararlı olabilir.

Kilo alacağı endişesi: Sigara ve tütün ürünlerinin bırakılmasıyla mutlaka kilo alınmaz. Düzenli egzersiz ve diyet ile bu risk aşılabilir. Kullanımın yol açtığı risklerin, kilo almaya oranla çok daha ciddi sonuçları olduğu düşünülmelidir.

Üçüncü Dönem (Bırakmaya hazır olanlar): Bunlar 1 ay içinde bırakmayı düşünenlerdir. Bu gruptakiler, sigaranın ve tütün ürünlerinin hem insanlara hem de kendilerine verdiği zararların farkındadır. Bu ürünleri bıraktıklarında bedensel risklerin azalacağını düşünürler. Nasıl bırakacakları konusunda planlama yaparlar.

Dördüncü Dönem (Bırakma eylemi içinde olanlar): Bunlar bu ürünleri çeşitli yöntemlerle kullanmayı bırakmış ve 6 aydır kullanmamış olanlardır. Bu gruptakiler, kendi kendilerine veya çeşitli yardımlarla veya ilaç kullanarak bu ürünleri bırakmıştır. Bırakmak için bilimsel yöntemlerin tercih edilmesi önerilmelidir.

Beşinci Dönem: (Bırakmış durumda olanlar): En az 6 aydır bu ürünleri kullanmayanlardır. Bu gruptakiler için en büyük tehlike tekrar başlamaktır.

4. veya 5.dönem içinde olanların tek bir kez bu ürünleri kullanmamaları önerilir. Eğer tek bir kez kullanımları olursa, bunu bir hata olarak değerlendirmeli ve tekrarlamamaya çalışmalıdır.

Sigara ve tütün kullanımı olanlar hayatlarında birkaç kez bırakma girişiminde bulunmuş olabilirler. Her bırakma girişiminin bazı şeyler öğrettiği düşünülmeli ve yeni bırakma girişimlerinde daha başarılı olunacağı pozitif düşüncesi ile hareket edilmelidir.

Sigarayı bırakmak istiyorum, ne yapmalıyım?

Sigara bırakma tedavisinde; ilaçlar, nikotin yerine koyma tedavisi ve davranışçı terapi yöntemleri kullanılmaktadır. Ülkemizde sigara bırakma poliklinikleri bulunmakta olup bunlardan en yakın tarihe randevu alabilirsiniz. Sigarayı bırakma konusunda endişeleriniz varsa bize ulaşabilir sorularınızı sorabilirsiniz. 

Sözlerimi bitirirken umuyorum ki sigara bağımlılığı hakkında farkındalık yaratmış olduk. Birinci dönemdekilerin ikinci döneme, ikinci dönemdekilerin de üçüncü döneme geçtiği ve sonuçta ülkemizde sigara bırakanların sayısının çok daha fazla arttığını görmek dileğiyle.

Saygılarımla,

Uzm. Dr. Fikret Poyraz Çökmüş

Manisa Ruh Sağlığı Hastalıkları ve Hastanesi

www.fikretpoyrazcokmus.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *