Şizofreni Nedir?
Şizofreni Belirtileri Nelerdir?
Pozitif belirtiler
Bu belirtiler beynin dopaminin yanlış yerde fazla salgılanması ile ortaya çıkan belirtilerdir. Kişi gerçekte olmayan nesneler görmeye başlar; ki buna varsanı deriz. Kişi gördüğümüz herhangi bir nesne kadar gerçekmiş ve varmış gibi görür, duyar, koklar ya da hisseder. Benzer biçimde sanki gerçekmiş gibi başkalarının onun hakkında plan yaptığını (referans-perseküsyon), kendisinin önemli bir kişi ya da güç sahibi olduğunu (grandiyöz), başkasının kendisine aşık olduğunu (erotomanik), eşinin/sevgilisinin kendisini aldattığını (jelüzik), düşünce okuyabildiğini, düşüncelerinin okunabildiğini, vb düşünür. Bu kültürel olarak açıklanamayan ve değiştirilemeyen düşüncelere de sanrı denir. Sanrı ve varsanıları nedeniyle kişi kendi kendine (dezorganize) konuşabilir.
Negatif Belirtiler
Pozitif belirtilerle eş zamanlı ya da farklı zamanlarda kişide ilgi-istek kaybı olabilir. Kişi toplumdan ve toplumsal aktivitelerden aşırı şekilde uzaklaşabilir. (avolisyon) Bilişsel işlevlerinde, yani dikkat bellek muhakeme gibi bilgi işleme süreçlerinde bozulma ve azalmalar görülebilir.
Tüm bunlara ek olarak katatoni görülebilir.
Sadece biri olabileceği gibi birden fazla Şizofrenin nokta yayğınlığı binde 5 gibi azımsanmayacak bir rakamdır.
Şizofreni Neden Olur?
Şizofreni Tanısı Nasıl Konur?
Çoğu zaman görüşme ile tanı konur. Doğrudan kesin tanı koyduracak bir test ya da laboratuar değeri yoktur. Belirtilerin görüşme içinde ayrıntılı biçimde sorgulanması, hastanın kendi gerçekliğine ulaşılması önemlidir. Elde edilen bulgular aile/eş görüşmeleri yardımıyla teyit edilmeye çalışılır.
DSM de ayrıntılı olarak tartışıldığı üzere süre de önemlidir. Belirtilerin hemen ortaya çıkması kişiye şizofreni tanısı koydurmaz. Bir aydan daha kısa sürede başlaması Kısa Psikotik Atak tanısı koydurur. Kişi tedavi ve izlem altına alınır. Hastalığın ne şekilde ilerleyeceği bu takip ve izlemde görülür.
DSM- V e göre
Şizofreni Alttipleri Var Mıdır?
Artık kaldırılmış olmakla birlikte baskın olan belirti ve algılara göre aşağıdaki alttipleri vardır. Alınganlığın baskın olduğu Paranoid tip, kişinin zihninin ve konuşmalarının karmakarışık olduğu Hebefrenik tip, katatoninin görüldüğü Katatonik Tip ve negatif belirtilerin ön planda olduğu Rezidüel Tip vardır.
Şizofreni Tedavisi Nasıl Yapılır?
İlaç Tedavisi
Şizofrenin tedavisinde antipsikotik ilaçlar kullanılmaktadır. Antipsikotik ilaçların tek kullanıldığı hastalık psikotik hastalıklar değildir. Hatta böyle anlaşılmaya başladığı için “antidopaminerjik ilaçlar” da denmeye başlamıştır. Bunları 1 ve 2 nci kuşak olarak incelediğimizde;
Birinci kuşak ilaçlar içerisinde klorpromazin, mezoridazin, trifluoperazin, flufenazin, haloperidol, pimozid, zuklopentiksol ,flupentiksol yer almaktadır. Bu gruptaki ilaçlar dopamin reseptör antagonizması üzerinden etkilerini göstermektedirler.
İkinci kuşak antipsikotikler olarak adlandırılan ilaçlar içerisinde ise sülpirid, amisülpirid, klozapin, ketiyapin, risperidon, ziprasidon, aripipirazol ve sertindol gibi ilaçlar yer almakla beraber bu ilaçların etki mekanizmaları daha farklıdır.
Ruhsal toplumsal tedavi biçimleri
Psikodinamik yönelimli ,kişilerarası ilişkilere odaklı ,bilişsel davranışcı yöntemleri kullanan yada beceri geliştirmeye odaklanan psikoterapiler uygulanabilir.
Bireysel olarak uygulanan tedavinin grup ortamında uygulanmasıdır. Yatan hastalara ,ayaktan izlenen hastalara ve hasta yakınlarına açık ve kapalı gruplar şeklinde uygulanabilir.
Toplumsal ve mesleki işlevsellikleri fazlaca bozulmuş olan hastalara bireysel ve bağımsız yaşama becerilerini artırmaya yönelik olarak geliştirilmiş olan bir eğitimdir.
Şizofreni Hastalığı Nasıl İlerler?
Kişiden kişiye değişmekle birlikte, eskiden filmlerde gördüğümüz ciddi belirtileri olan ve tedaviyle bile gerilemeyen hasta sayısı azalmıştır. Yeni ilaçlarla birlikte tedavi yanıtları ciddi oranda artmış, yan etkiler eskiye oranla azalmıştır.
Yine de mevcut ilaçların hastalığı tedavi etmekten ziyade belirtileri azalttığı ve ortadan kaldırdığı da unutulmamalıdır. Yani hipertansiyon ve şeker hastalığında nasıl ilaçlar düzenli kullanıldıkça tansiyon ve şeker düzeyleri normale dönüyorsa; kişi ilacı düzenli kullandığında algılama ve düşünme ile ilgili bozukluklar ortadan kalkmakta, vaktinden önce ve hızlı ilaç kesimlerinde belirtiler yeniden ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle hastalığın seyrinde en önemli değişken tedaviye uyumdur. İyilik hali devam ettikçe kullanılan ilaç doz ve sayısı doktor kontrolünde azaltılabilir.
Kaynaklar
1. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing. Text citation: (American Psychiatric Association, 2013)