Psikodrama grup psikoterapileri içinde kabul edilen, psikoterapilere benzeyen yönü kadar farklı yönleri olan bir teşhis ve tedavi uygulamasıdır. Psiko- ve -drama kelimelerinin birleşiminden oluşur ve “Ruhsal yapının canlandırmayla anlaşılması” diyebiliriz. Kurucusu Jacob L. Moreno, “Eylem yoluyla kişinin ruhunun gerçeğini araştıran yöntem” olarak ifade etmiştir.(Moreno, J. L. (1959)) Daha önce “Psikoterapi Nedir?” yazımdaki benzetmeye paralel olarak anlatmaya çalışayım.
Psikodrama sırasında size güzel film, video nasıl çekilir onu öğretiyoruz. Filmin yönetmeni, senaristi ve yapımcısı sizsiniz, teknik yönetmen ise “Psikodramatist” olan “Yönetici”. Bir ya da iki tane de “Yardımcı Yönetici” var. Senaryo sizin bakmak, çekmek istediğiniz tüm yaşantı ve anılarınız. Bazen buna “henüz yaşamadıklarınız” da dahil oluyor. Siz neye bakmak isterseniz o sahneleniyor. Bir alıştırma, bir ısınma ile zaten filmin adı konuyor.
Önce senaryo geliyor. Sonra grup içinde ise oyuncular seçiliyor. Değilse, bireysel olarak yapılıyorsa, nesneler simgeler seçiliyor. Siz kimi film setinde görmek isterseniz o geliyor. Her oyuncuya karakteri veriliyor, diyalogu hazırlanıyor. Tek tek oyuncular role sokuluyor. Role giriliyor. Kim ne hissetmiş, ne düşünmüş, her detay kontrol ediliyor. Hatta dublörünüz bile oluyor.
Çekim Başlıyor!
Sahne hazır olduğunda çekim başlıyor. Dublorünüz sizi oynarken, siz yaşananı dışardan gözleyebiliyorsunuz. Aynalanıyorsunuz. İçinde yaşanırken anlaşılamayanlar, duygular, düşünceler, süreçler… Her şey anlam kazanıyor. Işık açı değiştirilerek tüm detaylar filme alınıyor. Yaşanırken yapılan sinematografik hatalar belirleniyor, neler yapılması ya da yapılmaması gerektiği netleştiriliyor. Tek karelik bir fotoğraf yerine, elinizde uzun bir video çekimi oluyor.
Değişim Başlasın!
Sahne kaldırılmadan filmin mutlu sonu da yazılıyor. “Artı Gerçeklik” ile yüzleşemediklerinizle yüzleşebiliyor, güzel yeni anılar yerleştirebiliyor, güzel buluşma ve karşılaşmalarla final çekimi yapabiliyorsunuz. Spontan anlar yaşanıyor.
Pekala (Well), Dr. Freud, ben sizin bıraktığınız yerden başlıyorum. Siz insanlarla ofisinizin yapay ortamında tanışıyorsunuz. Ben onlarla sokakta, evlerinde, doğal ortamlarında karşılaşıyorum. Siz onların rüyalarını analiz ediyorsunuz. Ben onlara tekrar rüya görme cesareti veriyorum. Siz onları analiz ediyor ve parçalara ayırıyorsunuz. Ben çatışan rollerini oynamalarına izin veriyorum ve parçaları tekrar bir araya getirmelerine yardımcı oluyorum.
Dr. Jacob MORENO
Çekim bittikten sonra tüm ekip yaşadıklarını paylaşıyor. Filmin hangi sahnesinde ne hissetti, ne yaşandı, rolde neler oldu. Herkes rolden çıkıp set bozulduktan sonra da, sizinle benzer filmleri kendisi çekmiş olanlar, benzer çekim hatalarını ya da sahneleri yaşayanlar duygularını paylaşıyor. Yalnız olmadığınızı bilmek, size ayrıca güç katıyor.
Kısacası Psikodrama sahnesinde, hayatın bir simulasyonu yapılıyor. Sadece görüşmenin ötesinde eylem var, hareket var, yaratıcılık var, spontanlık var. Simulasyonda öğrenilen çekim becerileri, sizin edilgen olduğunuzu zannettiğiniz konularda daha aktif ve canlı hale getiriyor. Daha önce kendi hayatınızda yaptığınız “çekim” hatalarını görüp, doğruları ile değiştiriyorsunuz.