Bugün Dünya Çevre Temizlik Günü. Özellikle iki yüzyıldır insanoğlunun yorduğu gezegenimiz artık yaptığımızın sonuçlarını bize gösteriyor. Pandemi, yangınlar, depremler, seller,… Sık sık da bunlar üzerine yazılar yazıyorum.
Bugün en büyük sorun hızlı büyüme ve tüketim sonrası oluşan çöp ve atıklar. Bugün Google “Denizlerdeki Çöp Adalar” diye arattığınızda bu ve bunun gibi bir sürü haber ve derleme göreceksiniz. Özellikle plastiğin uzun yıllar parçalanmaması ve akıntılar nedeniyle adalar oluşmuş durumda. Bugün gönüllüler ya da toplayabilecek gemiler bunları toplasa da, biz attığımız sürece bu adalar yine oluşacak.
Denize ya da toprağa bıraktığımız çöpler izmaritler orada kalıyor zannediyoruz. Ama aslında biz onları yiyoruz. Tarım arazilerine bırakılan her türlü atık, mikroplastik başta olmak üzere bir çok şekilde yeniden balık ve bitkilere geçiyor ve biz de onları yiyoruz.
Ama şu aklımızdan hiç çıkmamalı. Ne başka bir dünya var gidebileceğimiz, ne de başka bir beden. Her şeyi değiştirebiliriz ama şu anki teknoloji ve bilgiyle bu ikisini de değiştiremeyeceğiz. O yüzden her ikisini de iyi korumamız şart. O yüzden de Psikiyatristim Yaşam Okulu’nun en önemli vurgusu; hem gezegenimizi hem bedenimizi korumak. Geri döndürülemeyecek zararlar görmeden, korumak. Önceki yazıda tartıştığımız gibi büyük şeyler yapmaya da gerek yok, izmarit çöp atmamak gibi küçük adımlar da yeter. Hele de bunu hepimiz yaparsak
Son olarak hepimize daha sağlıklı bir beden ve çevre diliyorum. Başka bir dünya yok; fakat yapacaklarımızla bu dünya bir başka güzel olabilir.